İnsan Hakları Gündemi Derneği Yönetim Kurulu üyesi olan Günal Kurşun, 2016 Ekim’inde yayımlanan OHAL kararnamesi ile Adana Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki görevine son verilenlerden biri. Temmuz 2017’de Büyükada Ascot Hotel’de hak örgütü temsilcilerinin katıldığı atölye toplantısı basılarak gözaltına alındı ve tutuklanarak 113 gün cezaevinde kaldı. Hazırlanan iddianame ile “Silahlı terör örgütüne üye olma”,  “Silahlı terör örgütlerine yardım etme” ve “Üye olmamakla beraber örgüt adına suç işleme” suçlamasıyla yargılanıyor.

Eğitim-Sen’e de üye olan Kurşun ayrıca kapatılan Today’s Zaman Gazetesi’ne yazdığı makaleler ve Eğitim-Sen adına yapılan bir basın açıklaması nedenleriyle de yargılanıyor. Kararname ile işine son verildikten sonra pasaportu ve avukatlık lisansı da iptal edilen Kurşun’un hayatını kazanmak için çalışma olanağı ortadan kaldırıldı.

Kurşun, yargılanan yazılarından ötürü 19 Şubat 2019 tarihinde beraat etti. Aleyhine açılan diğer davalar ise sürüyor.

Günal Kurşun ile beraber Büyükada Davası’nda İdil Eser (Af Örgütü Direktörü), Nalan Erkem (Yurttaşlık Derneği), İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Veli Acu (Uluslararası Af Örgütü Yönetim Kurulu Üyesi), Nejat Taştan (Eşit Haklar İçin İzleme Derneği), Özlem Dalkıran (Yurttaşlık Derneği), Şeyhmus Özbekli (Mazlum-Der), Taner Kılıç (Uluslararası Af Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı), Peter Frank Steudtner (eğitmen) ve Ali Ghravi (eğitmen) de yargılanıyor.

İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın son duruşması 27 Kasım 2019’da gerçekleşti ve savcı esas hakkındaki mütalaasını bildirdi. Günal Kurşun hakkında “Silahlı terör örgütüne yardım etmek” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. “Uluslararası casusluk ve terörizmin finansmanı” suçlarından ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

19 Şubat 2020‘deki 11. duruşmada sanıkların esas hakkındaki savunmaları dinlendi. Günal Kurşun, savunmasında “Biz saygın insanlarız, menfaat beklemeden hepimiz insanlığa hizmet için çalışırız. Bu dava ile bizim saygınlığımız yok edilmek istendi” dedi. Gözaltında kaldıkları 13 gün boyunca yaşadıkları eziyet ve ayrımcılığı hatırlatarak, dava sürecinde gerekli araştırmaların yapılmadığını söyledi. “Bu davanın kamuoyunda bilinen ismi Büyükada, ama ilk duruşma dışında Büyükada toplantısı hakkında konuşulmadı. Son 10-15 senede yaptığımız bütün işlerin didiklendiği, insan hakları savunucularının ve insan haklarının yargılandığı bir davaya dönüştü” diye ifade etti. 

3 Temmuz 2020‘deki karar duruşmasında, mahkeme Günal Kurşun’a “örgüte yardım” suçundan 1 yıl 13 ay hapis cezası verdi. 

İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, Günal Kurşun’un istinaf başvurusunu, temyiz yolu açık olmak kaydıyla 26 Kasım 2020‘de esastan reddetti.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Büyükada davasına ilişkin temyiz başvurularıyla ilgili kararını 17 Ekim 2022’de verdi. Günal Kuşun hakkındaki mahkumiyeti “kanuna aykırılık” nedeniyle bozdu.

Dosya, yeniden yargılama için İstanbul 35’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. 

8 Mart 2023'teki ilk duruşmada mahkeme heyeti, bozma kararına uyduğunu duyurduktan sonra ara kararını açıkladı. 

Bir sonraki duruşma 6 Haziran 2023'te yapıldı. Duruşma savcısı, Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran hakkında Yargıtay’ın bozma sonrasında dosyaya yöneltilen suça ilişkin aleyhte bir delilin girmediğini belirterek Günal Kurşun’un Fethullahçı yapıya yardım ettiğine dair dosyada her türlü şüpheden uzak, kesin bir delil bulunmadığı için beraatini istedi. Hükmünü açıklayan mahkeme, Günal Kurşun ve diğer üç sanığın yöneltilen suçu işledikleri sabit olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.