1996’da bir araya gelen Mersin Kadın Platformu, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışıyor. 28 bileşeni bulunan Platform, idari para cezaları ile engellenmeye çalışılıyor. Türkiye’nin 20 Mart 2021’de Cumhurbaşkanlığı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğinin duyurulduğu günden bu yana tuttukları İstanbul Sözleşmesi Nöbeti’ne kesilen para cezasının toplamı 120 bin TL’yi geçti. 

90'lı yıllarda metropollerde başlayan kadın mücadelesi, dalga dalga Türkiye’nin tüm illerine yayıldı. Bu dönem, kadına yönelik şiddetin görünür olması, yasal düzenlemeler yapılması için feministlerin başlattığı “Bağır herkes duysun”, “Mor iğne” eylemleri ile kadın mücadelesinin örgütlendiği, sokaklara indiği dönemdi. Büyüyen mücadele dalgası Mersin'de de yankı buldu ve 1996’da Bağımsız Kadın Derneği’nin çağrısı ile partilerin, sendikaların, STK’ların kadın komisyonlarından kadınlar ile bağımsız kadın aktivistlerin katıldığı ilk Mersin Kadın Platformu toplantıları yapılmaya başlandı.

Platform kurulduğu yıl Mersin'in ilk 8 Mart mitingini düzenledi. Miting, yüzlerce kadını bir araya getirdi ve taleplerini sokağa taşıdı. O günden bu yana Platform, tüm engelleme ve yasaklara rağmen büyümeye ve çalışmalarına devam ediyor.

Platformun bugün 28 bileşeni var. Mersin’de çalışma yürüten sendika ve odaların kadın komisyonları/meclislerinin yürütücüleri ve üyeleri, siyasi partilerin kadın meclisleri temsilcileri, kadın dernekleri, demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşlarından kadınlar ve bağımsız feminist aktivistler ile LGBTİ+’lar birlikte çalışıyor. Yaklaşık 25 yıldır yerel yönetimler ve kamu kurumlarıyla işbirlikleri kurarak kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışmalar yürütüyorlar. Eğitim, kültür, sanat gibi alanlarda kadınların güçlendirilmesine dair çalışmalar yapıyorlar. Zamanla bu çalışmalara hukuki bilgilenme/ bilgilendirme etkinlikleri, dava takipleri ve davaları gündeme getirme çalışmaları da eklendi. Her kadının sözünü söyleyebildiği, rengini alana verdiği bir eylem biçimi olarak ‘serbest kürsü’ eylemleri de özellikle öne çıkarmaya çalıştıkları bir yöntem. Bazen de forumlar düzenleyerek Mersin’deki kadınların hakları, yaşamları ve kadın mücadelesi alanında sözlerini birleştirmelerini sağlıyorlar. Belediyelerle kurdukları iletişimler üzerinden özellikle sığınaklar ve kadın danışma merkezlerinin kurulması ve İstanbul Sözleşmesi’ne uygun şekilde işlemesine dair çalışmaları da sürüyor. Türkiye’de 8 Mart’ta Feminist Gece Yürüyüşü düzenlenen dört şehirden biri Mersin.

2019'da başlattıkları ‘Kadın Cinayetlerini Acil Önle!’ kampanyasından bu yana Platform’a kesilen para cezalarının ardı arkası kesilmiyor. Yalnızca 2020 yılının başından bu yana kesilen cezalar şöyle:

  • 21 Temmuz’da Pınar Gültekin’in katledilmesi üzerine yapılan eylemde beş kadına Kabahatler Kanunu’ndan toplam 960 TL,
  • 5 Ağustos'ta İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için yapılan eyleme katılan 12 kadına 1593 sayılı Umum Hıfzısıhha Kanunu’na uymamaktan 3 bin 150 TL,
  • 18 Ağustos'ta izinsiz basın açıklaması yapmak veya katılmak gerekçesiyle altı kadına 392’şer TL,
  • 20 Mart’ta yine 1593 Sayılı Kanun’a muhalefetten altı kadına 3 bin 469 TL,
  • 27 Mart’ta 1593 Sayılı Kanun’a muhalefetten 12 kişiye para cezası kesildi.

Mersin Kadın Platformu bu yıldırma politikasına dayanışmayla cevap vermeye çalışıyor. Gönüllü avukatların kurduğu Dava Takip Grubu hukuki destek sağlarken, cezalara itiraz süreçlerinde ekonomik olarak zorlanacak üyelerle dayanışma gösteriliyor. 2020 yazında kesilen cezalardan sadece birine iptal kararı çıktı. Umum Hıfzısıhha Kanunu’na muhalefetten kesilen bin 150 TL’lik bir ceza ise 789 liraya indirildi. Cezaların hepsi AYM'e taşındı.

Platform, Türkiye’nin 20 Mart 2021’de Cumhurbaşkanlığı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğinin duyurulduğu günden bu yana İstanbul Sözleşmesi Nöbeti tutuyor. Nöbet nedeniyle kesilen para cezasının toplamı 120 bin TL’yi geçti.