Görsel

EVRENSEL

Gezi Davasında tutukluluğuna devam kararı verilen Osman Kavala'nın avukatları: Hukuk çerçevesinden uzaklaşıldığı için endişeliyiz

Gezi Davası kapsamında tutuklu yargılanan İş İnsanı Osman Kavala’nın avukatları, dün görülen duruşmaya ve dava sürecine ilişkin açıklama yaptı. Karar sonrası Kavala ile görüştüklerini söyleyen avukatlar, “Durumu iyi, mücadeleye devam edeceğini söyledi” dedi. Tutuklamanın devamı kararına tepki gösteren avukatlar, dosyada öne sürülen delillerin hukuksuz yollarla elde edildiğine dikkat çekti ve gündemde olan yargı paketini hatırlatarak, “Kavala’nın tahliyesi için herhangi bir reform gerekmiyor” diye konuştu.

Kavala için yapılan AİHM başvurusuna ilişkin de bilgi veren avukatlar, “AİHM Kavala’nın başvurusunu hızlandırılmış prosedürle değerlendirmeye aldı, bu nedenle başvurunun sonuçlanmasını bekliyoruz. Ancak biz Türkiye’nin bu kararı uygulamaktan imtina edeceğine dair endişe duyuyoruz” dedi.

Avukatların ardından söz alan Kavala’nın eşi, “Artık Türkiye’de bağımsız bir yargıdan, adalet sisteminden kuşku duymaktayım. Ben adalete, yargıya güvenmeden yaşamayı çok zor bulan bir Türk vatandaşıyım” dedi.

Bayraktar: 3 Duruşma 3 Ayrı Mahkeme Başkanı

İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında Kavala’nın avukatları Köksal Bayraktar, İlkan Koyuncu ve Deniz Tolga Aytöre konuştu. İlk sözü alan Köksal Bayraktar üçüncü duruşmada yaşananlara ilişkin bilgi verdi.

Görülen 3 duruşmada toplamda 3 ayrı mahkeme başkanı gördüklerini söyleyen Bayraktar, “Fakat dün tutuklama kararı oy birliği ile alındı. Yaşananlar nedeniyle biz özellikle mahkeme başkanının sürekli değiştiğini ya da değiştirildiğini görüyoruz. Bu hal hakimlerin dosyayı tamamen kavrayamamalarına neden olmaktadır. Dünkü duruşmada olan ilginç husus şudur. Duruşmada iddianamede yer alan iddiaların soru şeklinde müvekkillerimize sorulduğunu gördük. Yasadışı dinleme kayıtlarını da sordu, Mahkeme başkanı müvekkilimiz Osman Kavala’ya ‘Almanlar, Amerikalılar Gezi ile ilgili sizden bilgi alıyor. Siz kimsiniz ki sizden bilgi alıyorlar?’ diye bir soru sorabilmiştir. 20’ye yakın soru sorulmuştur. Duruşma alabildiğine geç başlamış ve biz tahliye talebinde bulunurken, hakim “kısa kesin, tahliye talebinizi iletin” demiştir. Avukatımız ayrıntıları ile anlatamadan sözü kesilmiştir. Mahkeme bu duruşmada tutukluluğu 3 ay kadar tekrar uzatmıştır. Aralık ayının sonunda Osman Kavala maalesef 30 ayını cezaevinde geçirmiş olacaktır” diye konuştu.

“Kavala İçin Reforma İhtiyaç Yok Hemen Bırakılabilir”

Dosyada öne sürülen delillerin hukuksuz olduğuna dikkat çeken Avukat İlkan Koyuncu, “Bu dosyaya delil olarak konuşan dinlemeler yasa dışı. Böyle dinlemeler 17-25 Aralık dosyalarına takipsizlik kararı verilmesini sağlarken burada tutuklama sebebi olabiliyor. Bu duruşmada değişen hakim, daha önce Kavala’nın tahliye edilmesi gerektiğini söyleyen hakim ve bu hakimin değişmesi gayet düşündürücü. Heyet yeni bir heyet, 2 dosya var elinde. Neden 2 buçuk ay sonrasına gün verildi” diye sordu. Kavala duruşmasında öncesi iktidar kanadından siyasilerin açıklamalara da değinen Koyuncu, dosyada siyasetin taraf olduğunun altını çizdi.

Avukat Koyuncu şöyle devam etti: “Biz avukatız, bizim işimiz adliyelerde, adalet aramak, devam edeceğiz işimize. Türkiye bu tür davaları gördü, Brunson davasında, Büyükada davasında... Gördük ki dosyaların içi boş çıktı, insanlar haksız yere cezaevinde yattı. Biz Kavala davasının böyle olacağını düşünüyoruz. 60 yaşını aşmış bir insan 2 yılı aşkın süredir cezaevinde. Yargı reformu deniliyor, Osman Kavala’nın tahliyesi için reforma ihtiyaç yoktur.”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) sürecine ilişkin de bilgi veren Koyuncu, “AİHM hızlandırmış prosedürle dosyayı değerlendirecek. Biz AİHM'den karar bekliyoruz. Ama korkumuz şudur ki Türkiye'nim bu karara uymaması ya da yeni bir dosya açmasıdır. Böyle olmayacağını umuyoruz" dedi.

Karar sonrası Kavala ile görüştüğünü söyleyen Koyuncu, “Karardan sonra kendisini gördüm, aynı dik duruşuylaydı, mücadeleye devam edeceğini söyledi” diye konuştu.

"Siyasiler Çıkıp Yorum Yapıyorsa Hukuki Yorum Yapılamaz"

Daha sonra söz alan Avukat Deniz Tolga Aytöre, davanın hukuki bir çerçevede yürümediğini söyledi. Aytöre, “Eğer bir davadan önce siyasiler çıkıp bu dava hakkında konuşuyorsa, eğer sizin hakkınızda tahliye kararı veren hakim değişiyorsa bunun hakkında hukuki yorum yapılamaz" dedi.

Kavala 3 milyonun üzerinde kişinin katıldığı Gezi'nin tek tutuklusu diyen Aytöre, “Hukuk çerçevesinden uzaklaşıldığı için endişeliyim. Eğer öyle olmasaydı Osman Kavala’nın hemen tahliye edilmesi, bu dosyanın da hemen kapatılması gerekiyor. Ama bu yapılmıyor” dedi.

"Adalete Güvenemeden Yaşayan Bir Türk Vatandaşıyım"

Avukatların ardından Kavala’nın eşi Ayşe Buğra Kavala söz aldı. Dayanışma gösteren, davayı takip eden herkese teşekkür ederek sözlerine başlayan Buğra Kavala, “Yaşanan şey korkunç, eşimin 90 yaşının üzerinde bir annesi var ve oğlunu bekliyor ve dün yine bekledi” dedi. Eşinin gözaltına alındığı günden bu yana kendisine soru soranlara, görüşlerini soranlara, “Hukuk sürecini bekleyelim” dediğini belirten Buğra Kavala, “Ben inatla uzun süre bunu savundum, bana kızanlar oldu ama savundum. Şu anda çok zor şeyle yaşıyor, bu sadece Osman Kavala’nın tutukluluğu değil, artık Türkiye’de bağımsız bir yargıdan, adalet sisteminden kuşku duymaktayım. Ben adalete, yargıya güvenmeden yaşamayı çok zor bulan bir Türk vatandaşıyım. Başka da söyleyecek bir şeyim yok” dedi.

Kazan: Kavala'nın Arkasında Trump Yoktur...

Davayı talip eden avukatlar Turgut Kazan da söz aldı. “Türkiye’de hukuk bitmiştir” diyen Kazan, 2010’da yapılan Anayasa referandumunu hatırlattı. Kazan, “Osman Kavala’nın arkasında Trump yoktur, Alman Başbakanı yoktur, bu nedenle ağır bir ceza alacağının düşünüyorum. Bu dava biz gösteriyor ki Türkiye’de hukuk devletinin zerresi yoktur, hiç birimizin yargısal güvencesi yoktur. Kimsenin mal-mülk güvencesi yoktur” dedi.

Kazan Türkiye’de adalet mücadelesinin çok önemli olduğunu söyledi.