Image

DW

Anayasa Mahkemesi, Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) dernekleri denetlediği sırada her kademe ve rütbedeki görevlileri açığa almasına ilişkin yetkisini anayasaya aykırı bularak iptal etti. AYM; dernek kurma hakkının bizzat anayasada düzenlendiğini anımsatarak, kişi haklarıyla ilgili kararname çıkarılamayacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesinin ardından Devlet Denetleme Kurulu'nun görev ve yetkileri 2018 yılında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle yeniden düzenlendi. 20 Ağustos 2021'de yapılan değişiklikle ise DDK'nın yetkileri genişletilerek, kurula meslek odaları, sendikaları, kooperatifleri, birlikleri, dernek ve vakıfları da denetleme yetkisi verildi. Denetim sırasında Grup Başkanı'nın, her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulayabileceği veya bu tedbirin uygulanmasını yetkili makamlara önerebileceği belirtildi.

Kararnamede, bunun için "Denetlemeler sırasında denetimi güçleştiren veya engelleyen davranışlarda bulunma," "Görevde kalması halinde kamu zararını artıracağının anlaşılması," "suç delillerini karartılması" ve "kamu hizmetinin gerekleri yönünden görevi başında kalmasında sakınca görülmesi" şartları arandı.

CHP iptal davası açtı

CHP; DDK'ya verilen yetkilerin iptali istemiyle dava açtı. Anayasa Mahkemesi, kararnamedeki "tedbiri uygulayabilir veya" ibaresinin anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi. İptal kararıyla birlikte DDK'nin denetimler sırasında doğrudan açığa alma yetkisi iptal edilmiş oldu. Ancak DDK, şartları oluştuğunda görevden uzaklaştırma tedbirini yetkili makamlara önerme yetkisini ise kullanmaya devam edecek.

AYM'nin gerekçesinde ne var?

Anayasa Mahkemesi'nin kararının gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.  Kararda, örgütlenme özgürlüğünün bir şekli veya özel bir yönü olan dernek hakkının; kişi açısından, dernek kurma özgürlüğünün yanı sıra derneğe üye olma, derneğin etkinliklerine katılma ve mensuplarının menfaatlerini korumak üzere faaliyetlerde bulunma gibi hakları da içerdiği belirtildi. Kararda, "Dernekler ise belirli bir amacın gerçekleştirilmesi ya da izlenmesi için kişilerin bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirdikleri, örgütlenmiş ve tüzel kişilikle donatılmış kişi topluluklarıdır. Anayasa'nın 33. maddesi temel olarak dernek hakkının kullanılması sırasında kamu makamlarının keyfî müdahalelerine karşı korunmayı amaçlamaktadır" denildi.

Kararda, Anayasa'nın 108. maddesi gereğince DDK tarafından derneklerde yapılacak denetlemeler sırasında grup başkanının maddede yer alan koşulların varlığı hâlinde görevliler hakkında uygulayabileceği görevden uzaklaştırma tedbirinin, Anayasa'nın 33. maddesinde yer alan dernek kurma hakkına yönelik bir sınırlama niteliğinde olduğu vurgulandı.

Bu bağlamda kuralın, kapsamı itibarıyla Anayasa'nın "İkinci Kısım İkinci Bölüm"ünde yer alan kişi hakları ve ödevleri ile ilgili düzenlemeler içerdiği anlatılan kararda, "Bu itibarla kural, Anayasa'nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının ikinci fıkrası uyarınca CBK ile düzenlenemeyecek yasak alan içerisinde kalmaktadır. Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenlerle kuralın konu bakımından yetki yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir" ifadesi kullanıldı.