Çine'de Eysim Madencilik firmasının faaliyetlerine karşı mücadele eden Coşkun ailesinin evine silahlı saldırıda bulunuldu.
Aydın’ın Çine ilçesinde bulunan Topçam köyünde aylardır maden ocağına karşı mücadele veren Coşkun ailesinin evi kurşunlandı.
Evlerine 50 metre uzaklıkta Eysim Madencilik tarafından işletilen maden ocağına karşı mücadele eden Coşkun ailesi, akşam saatlerinde evinin yakınına hafriyat döken şirket çalışanlarıyla tartışma yaşadı.
Tartışmanın ardından saat 8 civarında maden ocağının içinden eve 4 el ateş açıldı. Silahlı saldırının üzerine aile evden kaçarak canın kurtardığı öğrenilen aile bireylerinden Cennet Coşkun baygınlık geçirdi.
Saldırı sonrası maden ocağından çıkan 5 araçlık bir konvoyun Çine merkezine doğru gittiği görüldü. Olay sonrası köye gelen jandarma olay yerinde incelemelerde bulundu.
'İkinci bir Büyüknohutçu katliamı yaşanabilirdi'
Yaşanan olayla ilgili konuşan Çine Yaşam Platformu Sözcüsü Ahmet Uslu, yaşananların Antalya’da mermer ocağına karşı mücadele verirken katledilen Büyüknohutçu ailesini akıllara getirdiğini söyledi.
Maden şirketinin uzun zamandır Coşkun ailesine evini terk etmesi için baskı yaptığını belirten Uslu, yaşananların cinayet olduğunu aktardı. Avukatlarının konuyla ilgilendiğini kaydeden Uslu, saldırganların bir an önce yakalanması gerektiğini ifade etti. Olayın takipçisi olacaklarını ifade eden Uslu, konuyla ilgili ilerleyen günlerde bir açıklama yapacaklarını söyledi.
Evrensel gazetesinden Özer Akdemir'e konuşan aile, uzun zamandır tehdit edildiklerini, akşam saatlerinde madende hafriyat çalışması yapıldığını, kendilerinin de çalışmadakileri “Bizim tarafa hafriyat dökmeyin” diye ikaz ettiğini ifade etti.
Ali Coşkun yaşadıklarını şu şekilde anlattı:
"Bir anda başımın üzerinden kurşunların geçtiğini duydum. En az üç el ateş ettiklerini duydum. Biraz çukurda olduğum için isabet etmedi. Hedef göstererek ateş ettiler. Biz evden tarafa değil başka yöne doğru eğilerek kaçtık. Kaçarken hava karanlıktı cep telefonunun ışığını bile açmadık korkudan. Eve gitsek bizi bulurlar diye korktuk. Yolda eşim Cennet fenalaştı, bayıldı. Zaten panik atak hastası. Bize ateş edenler madenin taşeronu olan şirketin elemanlarıydı. Daha sonra jandarma geldi ‘Madenciler de sizi suçluyorlar, sizin ateş etmediğiniz ne malum’ diye bizi suçlamaya kalktılar. Avukatımız ‘Siz buraya delil toplamaya mı mağdurları suçlamaya mı geldiniz’ diye sorarak müdahale etti”.