Image

YEŞİL GAZETE

Muğla İkizköy‘de Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ‘nin üstlendiği kömür madeni genişletme çalışmaları çerçevesindeki yıkım sürüyor. Yürütmeyi durdurma kararlarına ve halkın süren direnişine rağmen sürdürülen yıkımda sıra Işıkdere Köyü‘ndeki camiye geldi. Caminin minaresi yıkıldı, kalan kısmının yıkılması için de hazırlıklar sürüyor. 

Daha önce de mahkeme tarafından verilmiş yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen bölgedeki Işık Deresi’nin yolunu değiştirmek için de çalışma başlatılmıştı.

‘Gözlerimizin önünde tarih yok ediliyor’

Işıkdere, 200 yıllık bir köy. Eski bir Yahudi yerleşimi olan köyde devam eden arkeolojik kazılarda Bizans dönemine ait bir kilise, çok sayıda mezar ve yağhane gibi bazı buluntulara ulaşıldı. Bunların bir kısmının Ören‘deki açık hava müzesine taşındığı belirtiliyor.

Ancak şu ana kadar yapılan çalışmalar, “kurtarma kazısı” niteliğinde ve bu çalışmaları da maden bu bölgedeki maden sahalarını 2014’te devralan ve yıkımları gerçekleştiren Limak Enerji ve İçtaş ortaklığı olan  yeni şirketin sponsorluğunda yürütülüyor.

Madeni genişletme çalışmaları çerçevesinde Akbelen Ormanları da yok edilmek isteniyordu. Şimdiye kadar ormanda 150 ağaç kesildi, ancak İkizköy Çevre Komitesi ve KARDOK Derneği‘nin başvurularıyla iki ayrı mahkemeden çıkan yürütmeyi durdurma kararı üzerine ormandaki çalışmalar durduruldu.

Şirketin şimdi de İşıkdere’de yıkımlara giriştiğini duyuran İkizköylü aktivistler sosyal medya hesaplarından,  olay yerine ulaşıncaya kadar cami minaresinin çoktan yıkıldığını açıkladı. “En az 200 yıllık bir köyden geriye kalan ne varsa kömür için yok ediliyor. Tarih, kültür, kişisel ve toplumsal anılar….”ifadelerini kullanan İkizköy Direniyor hesabından, “Kuzeydoğuda Kayadere kanyonu/dağ tarafından camiye kadar olan tüm evler yıkılmış :( Çok üzgünüz, bu büyük yıkım, bu büyük kayıp gözlerimizin önünde oluyor…. Engelleyemiyoruz…. Ama #AkbelenOrmanınıVermeyeceğiz “ denildi.

İkizköy ve çevre köylerin doğa koruma derneği olan KARDOK, alanın arkeolojik sit alanı ilan edilmesi için Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu‘na karşı bir dava açmıştı. Ancak yıkımlar, eylül ayında açılan davanı sonucunu beklemeden devam ediyor.