Image

EVRENSEL

Sağlık emekçilerinin iş bırakma eylemi sırasında darbedilerek gözaltına alınan Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Hüseyin Yaviç, aldığı darp raporuyla polisler hakkında şikayetçi oldu.

Valilik kararıyla Olağanüstü Hal’in (OHAL) ilan edildiği 21 Temmuz 2016 tarihinden bu yana demokratik eylem ve etkinliklerin yasaklandığı Van’da, özlük hakları için 8 Şubat’ta “G(ö)revdeyiz” diyerek iş bırakan sağlık emekçilerine yönelik polis müdahalesinde aralarında Türk Tabipleri Birliği (TTB) yöneticilerinin de bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı. Van-Hakkari Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) öncülüğünde Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde gerçekleştirilmek istenilen açıklama esnasında darbedilerek gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılanlardan biri de Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Dr. Hüseyin Yaviç idi.

RAPORLA ŞİKAYETÇİ OLDU

Kentte iki bin güne yakındır düşünce ve ifade özgürlüğünün rafa kaldırıldığını ifade eden Yaviç, demokratik hak ve özgürlükleri talep etmeye devam edeceklerini söyledi. Hastane önüne gittikleri gibi polis engelliyle karşılaştıklarını anlatan Yaviç, “Polis basın açıklamasına izin verilmeyeceğini söyledi. Biz de açıklamamızı koşul ne olursa olsun yapmaya karar verdik. Açıklamaya başladığımızda ise polis bizi ablukaya aldı. Daha sonra orantısız güç kullanarak, pankartlarımıza el koydu, şiddet uygulayarak gözaltı yaptı. Gözaltı aracına sürüklenerek götürüldük. Emniyette ifadelerimiz alındıktan darp raporu aldım. Hekimler vücudumda birçok darp izi tespit etti. Bu duruma sebep olan polisler hakkında şikayetçi oldum” dedi.

Kentte iktidarın özel uygulamalarının devrede olduğunu ifade eden Yaviç, "TBB’nin 8 Şubat’ta bütün illerde yaptığı eylemede sorun çıkmazken, Van’da daha önceki örneklerde de gördüğümüz üzere valiliğin yasakçı anlayışının bir yansıması olarak kolluk kuvvetinin orantısız şiddetine maruz kaldık. Yasak derhal kaldırılarak, bu hukuksuzluğa artık son verilmelidir" diye konuştu.

SAĞLIKTA ŞİDDET

TTB ve sağlık çalışanlarının sürekli hedef gösterildiğini, bundan kaynaklı sağlıkta şiddetin artırdığını söyleyen Yaviç, şöyle devam etti:

“Özellikle son dönemlerde bizlere dönük iktidar ve iktidarın küçük ortağı MHP’nin ciddi anlamda bir tehdit dilinin ortaya çıktığını görüyoruz. İktidar sivil toplum kuruluşları üzerinde baskı kurmayı, baskıyı artırmayı tercih ediyor. Aynı şekilde TTB’nin kapatılması gerektiğine dair söylemelere varacak kadar ileri gidildiği bir dönemi yaşıyoruz. Sağlıksızlığa yol açan politikalar karşısında toplumun sorunlarında müdahil olan ve bu sorunlara da öneriler sunan bir demokratik kitle örgütüyüz. Dolayısıyla bu dönemde özellikle sivil toplum kuruluşları üzerinde bu denli şiddet dilinin kullanılması aslında bir noktadan sonra bizim de sıkça eleştirdiğimiz sağlıkta şiddetin artmasına yol açmaktadır. Her zaman demokratik hak ve özgürlüklerimizi talep etmeye devam edeceğiz.”