"Vardık, Varız, Var Olacağız! KESK'li Kadınların Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mücadelesi" sanal sergisi KESK'li kadınların kolektif sözlü tarih çalışmasına dayanıyor.
KESK'li kadınların, 35 yılı aşkın sendikal mücadele tarihi, emek hareketi tarihinin olduğu kadar feminist kadın mücadelesi tarihinin de bir parçasıdır. Sendikal mücadeleyle kadın özgürlük mücadelesini birlikte yürüten KESK'li kadınların öyküleri dahil edilmeden yazılan Türkiye feminist kadın tarihi, eksik bir tarih anlatımı olur.
Bu nedenle İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi, KESK'li Kadınların Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mücadelesi Vardık, Varız, Var Olacağız! başlığı altında bir sanal sergi yaptı. Sergide, KESK'li kadınların, mücadele tarihi, geniş çevreler için görünür kılındı. Türkiye kadın tarihi için belgelendi. Şimdilik sanal nitelikte olan sergi, 7/24 gezilebiliyor.
KESK'li kadınların kolektif sözlü tarih çalışması
"Vardık, Varız, Var Olacağız! KESK'li Kadınların Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mücadelesi" sanal sergisi KESK'li kadınların kolektif sözlü tarih çalışmasına dayanıyor.
1980'li yılların sonlarında, aralarında kadınların da yer aldığı kamu emekçileri "fiili meşru mücadele" ve "hak verilmez alınır" gibi iki temel şiarla grevli toplu sözleşmeli sendikal haklar ve örgütlenme mücadelesi başlattılar. Bu mücadele kamu işkollarında sendikaların kurulmasıyla sonuçlandı. Kadınlar, 1995 yılında kurulan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu-KESK çatısı altında toplanan sendikalarda aktif bir şekilde yer aldılar. Çok boyutlu bir hak ve eşitlik mücadelesi yürüttüler. Mücadele içindeki zengin deneyimleri ile bağımsız kadın örgütleriyle, feminist akademisyenlerle ve uluslararası sendikal örgütlerle kurdukları ilişki onları dönüştürdü. Kendileri dönüştükçe içinde yer aldıkları sendikaları dönüştürdüler, işyerlerini, ailelerini ve yaşadıkları kentleri dönüştürdüler.
İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi'ndeki sergi, bu mücadelede yer almış KESK'li kadınlara ve onların kolektif olarak yarattıkları tarihe yönelik, KESK'li kadınlar tarafından yürütülmüş kolektif bir tarih çalışmasının ürünü.
Hafıza tazelemek
2015 yılında başlayanı KESK'li kadınların sözlü tarih çalışması uzun bir sürece yayıldı. Otuz yılı aşkın, kuşaklar arasına yayılan bir kadın mücadelesi sürecine ilişkin sözlü tarih yapmak için her şeyden önce bu tarihi hatırlamak gerekiyordu. Bunun için Aralık 2015 ile Temmuz 2016 tarihleri arasında dört geniş katılımlı atölye çalışması gerçekleştirdik. Bu toplantılarda bir yandan sözlü tarih çalışmamızın çerçevesini oluşturmaya bir yandan da görüşülecek KESK'li kadınların saptanmasına çalıştık.
KESK'li kadınlar, KESK'li kadınlarla sözlü tarih yapıyor
Geniş katılımlı hatırlama ve tartışma atölyelerinin ardından sıra KESK'in örgütlü olduğu yerlerde görüşmeleri yapmaya geldi. Bunun için farklı bölgelerde KESK'e bağlı sendikalardan birine üye olan, daha önce saha araştırması ve yüz yüze görüşme yapma deneyimine sahip gönüllülerden bir saha ekibi oluştu.
Sözlü tarih atölyesinin ardından ekibimiz bölgelerine dağıldı ve görüşmeleri yapmaya başladık. Türkiye'nin her bölgesinden, KESK'in örgütlü bulunduğu sendikalarda görev üstlenmiş, çalışmalarına aktif katılmış sendika üyesi 70 kadın ile sözlü tarih görüşmesi gerçekleştirildi ve ses kayıtları yapıldı.
Arşiv çalışması
Böylesine büyük bir gönüllü ekiple saha çalışması olanağı varken, hedefimizi büyüttük. Ülkenin dört bir yanında yüz yüze görüşmeler yaparken ve KESK'li kadınlardan uzun bir sürece ilişkin hafızalarını canlandırmalarını isterken, bu çalışmanın aynı zamanda bir arşiv oluşturmaya da hizmet etmesini istedik. Bütün bu çalışmaları 15 Temmuz darbe girişimi, ardından OHAL ilanı, KHK'lar, işten çıkarmalar gibi olağanüstü koşullar eşliğinde yürüttük.
Sözlü tarihten sanal sergiye
İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi, KESK'li kadıların yürüttüğü sözlü tarih çalışmasından haberdar olduğu andan itibaren, ekibimizi sergi yapma konusunda teşvik etti. Sergi için de kolektif bir emek süreci yürüttük. Yapılacak çok iş vardı. Sözlü tarih görüşmelerinin sergide kullanılabilmesi için işe görüşme yapılan KESK'li kadınlardan izin alarak başlamak gerekiyordu. Bunun için görüşmeleri yapan sözlü tarih ekibi bir kez daha kolları sıvadı ve görüştükleri KESK'li arkadaşlarına yeniden ulaştılar. Bu aşamadan sonra kendisiyle görüşme yaptığımız KESK'liler de sergi hazırlama sürecinin aktif katılımcılarına dönüştüler.
Sanal sergide sendikal mücadele hikâyesi ile yer alacak kadınlar, eski dosyalarını karıştırıp sendikal çalışmalar esnasında çekilmiş fotoğraflarını, sakladıkları gazete kupürlerini, aldıkları disiplin cezalarının, yargılandıkları davaların belgelerini bulup gönderdiler.
Dahası, kişisel tarihleri ve KESK mücadelesi açısından önemli buldukları eylemlere, etkinliklere, anlara ilişkin kısa videolar yaptılar. Bazılarına ilişkin videoları ise sendika arşivlerini karıştırırken bulduk. KESK ve bağlı sendikaların kadın sekreterlerinin, uzmanlarının ve diğer çalışanlarının da emekleri ve katkılarıyla altı aylık yoğun bir emek sürecinin ardından İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi'nin "Vardık Varız Var Olacağız KESK'li Kadınların Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mücadelesi" sanal sergisi 15 Eylül 2022 tarihinde, ziyaretçileriyle buluştu.
Sergide neler var?
Beş ana salondan oluşan serginin giriş salonunda 36 KESK'li kadının hikâyesi kendi sesinden yer alıyor. İllüstratör Eda Çağıl Çağlarırmak'ın çizimleri eşliğindeki hikâyelere fotoğraflar, video kayıtları gibi arşiv malzemeleri eşlik ediyor.
Serginin Dönüştürücü İşbirliği salonu , feminist pedagoji ve kadın dayanışmasına odaklı tasarlandı. KESK'in eğitim çalışmalarında, kampanya ve kurultaylarında görev üstlenmiş KESK üyesi feminist akademisyenler ile eğitimci eğitimlerine katılmış, sendikada toplumsal cinsiyet eğitimleri vermiş sendika aktivistlerinin, bu deneyimlerine ve dönüştürücü işbirliklerine ilişkin videolarının yanı sıra Aksu Bora'nın yaptığı gibi yazılı deneyim aktarımı da yer alıyor.
Sendikal Çalışmalar salonunda, KESK'li kadınların mücadele tarihleri boyunca gerçekleştirdikleri bütün kurultaylara, kampanyalara, yazılı ve görsel belgelere, yayınlara ve etkinlik fotoğraflarına ulaşmak mümkün.
İnteraktif salonu ise sürprizli bir galeri. Zamanı kısıtlı sergi ziyaretçileri, bu galeriye girerek kısa süre içinde, şaşırtan Bilmeceler veya KESK'li Kadınlar ABC'si odalarında keyifle dolaşırken, KESK'li kadınların tarihine ilişkin bir fikir edinebilir.
Sergi, Türkçe ve İngilizce versiyonlarıyla şimdilik iki dilli. Zaman içinde Türkiye'deki birçok anadilinde de erişilebilir yapılacak.
Bu sergi, içinde ismi geçenlerin şahsında binlerce KESK'li kadının ülkenin dört bir yanında otuz yılı aşkın süredir yürüttükleri mücadelenin ürünüdür. İki kuşağı barındıran bu süre içinde kaybettiğimiz öncü KESK'li kadınlar da oldu. Hepsi anılmayı hak ediyor. Sergi bu kadınlardan Nurhan Akyüz , Sevil Erol ve Sevgi Göyçe'nin şahsında bütün kaybettiklerimize ve isimleri bilinsin veya bilinmesin "Vardık Varız Var Olacağız" diyen bütün KESK'li kadınlara ithaf edildi.