Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerini görevden alma davasının dördüncü duruşması görüldü. Dava 22 Haziran 2023’e ertelendi.
Duruşmaya TTB MK üyeleri, çeşitli illerden tabip odaları temsilcilerinin yanı sıra geçmiş dönem Merkez Konseyi Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, TTB Tıp Öğrencileri Kolu (TÖK) üyeleri, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Eş Başkanı Hüsnü Yıldırım ile Gönül Adıbelli, Hukukçu ve Diplomat Rıza Türmen ile KESK MYK üyesi Gönül Kural destek verdi.
“BİZ GÖREVİ MAHKEME İLE DEVRETMİYORUZ”
Duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması düzenlendi. TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı dayanışma gösteren herkese teşekkür etti. Mücadelenin bitmeyeceğini ifade eden Fincancı; "Biz görevi mahkeme ile devretmiyoruz. Biz görevi seçimle devrediyoruz” dedi.
“BU DAVANIN KİMLERE HİZMET ETTİĞİNİ BİLİYORUZ”
Ardından TTB II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten açıklamayı okudu. Hukuki temelden yoksun bir siyasi davanın 4. duruşması için yeniden Dışkapı Adliyesi önünde olduklarını ifade eden Ökten, “Seçilmişleri yargıyı kullanarak görevden almaya çalışmak, meslek örgütleri ve demokratik kamuoyu temsilcilerini susturmak iktidarın siyasi ajandasında önemli bir yer tutuyor, biliyoruz.” dedi.
“Amaç dışı faaliyet” gösterme gerekçesiyle açılmış bu davanın kimlerin amaçlarına hizmet ettiğini gayet iyi anladıklarını ifade eden Ökten, “Bizler 100 binden fazla üyesi olan hekim meslek örgütünün seçilmiş yöneticileriyiz.İktidarın ajandası için değil, toplum sağlığı ve meslektaşlarımız emeği ve hakları için faaliyet gösteririz” dedi.
“HER GÜN YENİ BİR FELAKETE SEBEP OLANLAR GÖREVDE”
“Topluma kendi söylediğini tekrarlatmak dışında bir amaç biçmeyenler için Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin faaliyetleri amaç dışı gibi görünebilir” diye devam eden Ökten aldırmadıklarını belirterek; “Her gün yeni bir felakete sebep olanlar görevi bırakmayı bir an dahi düşünmezken, üstüne bir de uydurma gerekçelerle bizleri görevden almaya çalışıyor. Görevden alınması gerekenler, depremin üzerinden iki ay geçmesine rağmen hâlâ depremzedelere ve gece gündüz çalışan meslektaşlarımıza insanca yaşama koşullarını sağlayamayanlardır. Bir depremde önce hastanelerin yıkıldığı bir sağlık sistemini yaratanlardır, konteynırların sele kapılmasını, hastanelerde su baskınlarını umursamazca seyredenlerdir” diye konuştu.
Görevlerinin başında olduklarını ifade eden Ökten, “Bıkmadan, yorulmadan, tekrar tekrar ifade ediyoruz: TTB Merkez Konseyi tüm baskılara rağmen bilimsel bilginin kılavuzundan, mesleğin etik ilkelerinden taviz vermeden, toplumsal sağlık ve meslektaşlarının emeği ve hakları için mücadele etmeye devam edecektir.Bizim faaliyetlerimiz ne suçtur ne de amaç dışıdır. Verilecek karar ne olursa olsun hekimlik mesleğinin toplumsal sorumluluğunu yürekten hisseden Türk Tabipleri Birliği dün susmadı, bugün de susmayacaktır” dedi.
DAVA ERTELENDİ
Ardından duruşmaya geçildi. Mahkeme davayı 22 Haziran 2023’e erteledi. Duruşmasının ardından da bir açıklama gerçekleştirildi. Açıklamada konuşan TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı 14 Mayıs tarihinin hem meslek birlikleri hem de ülke geleceği açısından önemli bir tarih olduğunu ifade etti. Türkiye Barolar Birliği adına duruşmaya destek için gelen Hukukçu Rıza Türmen ise görevden alma davasının Türkiye’nin ne denli demokrasiden uzak olduğunu belirttiğini ifade ederek ifade özgürlüğü ile adil yargılamaya dair varolan hukuksuzluğun sona ermesi çağrısı yaptı.
“14 MAYIS SONRASI HEM TTB HEM DE ÜLKE TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMLİ”
Çok sayıda hekimin yanısıra emek ve demokrasi mücadelesi yürütenleri de dördüncü duruşma ardından TTB Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Dayanışmanın öneminin vurgulandığı toplantıda söz alan TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı bugün görülen davanın nasıl bir hukuksuzlukla örüldüğünü anlatarak, “Davanın savcısı Belgeselci Sibel Tekin’i gece belgesel çekmekle suçlayan kişi. Davanın bir sonraki duruşması 22 Haziran tarihine ertelendi. 14 Mayıs sonrası bizim için çok önemli hem ülkemiz hem de meslek birliğimiz açısından” dedi.
TTB avukatlarından Av. Verda Ersoy da söz alarak davanın başından itibaren yaşananları özetleyerek, "Umarız bir sonraki duruşma tarihi olan 22 Haziran 2023’te dava sonuçlanır” diye konuştu.
"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SORUNU VAR"
Türkiye Barolar Birliğini temsilen söz alan Hukukçu, Diplomat Rıza Türmen de şunları söyledi: "Bu dava aslında olmaması gereken bir dava. Demokratik bir ülkede böyle bir dava olmaz. Bu davanın açılmış olması dahi Türkiye’nin ne kadar demokrasiden uzak olduğunu gösteriyor. Adına ne derseniz deyin; bu rejim herşeyi kontrol etmek istiyor. Muhalif seslerin çıkmasını önlemek istiyorlar. Davaya bu açıdan bakmak lazım. Toplumsal bir işlevi var olan TTB’ nin eleştiri yapmasını istemiyorlar. Ancak yasalara bağlı kurulan TTB’nin işi bu. Bu eleştiriyi yapmak zorunda. Aslında yapılmak istenen şeyin özü kamusal alanı daraltmak! Burada hem ifade özgürlüğü hem de adil yargılama sorunu var. Türkiye’de büyük bir ifade özgürlüğü sorunu var ve aslında ne yapılacağı çok belli.”
Türmen’in ardından KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de söz alarak; emek ve meslek örgütlerine yoğun bir saldırının söz konusu olduğunu ifade etti. Bozgeyik, “Demokratik, eşitlikçi yeni bir toplumun inşa süreci çok yakın; dayanışma duygularımızı buradan bir kez daha ifade etmek isterim” dedi.
TTB eski dönem Merkez Konseyi üyesi Prof. Dr. Taner Gören de “Savaş bir halk sağlığı sorunudur dediğimiz için 20 yıl ceza aldık. Bu tarihe bir kayıt olarak silinmeyecek bir durumdu. Biz TTB olarak meslektaşlarımız tarafından siyaset yapıyor diye eleştiriliriz. İnsanla ilgili her şeyin hekimle ilgili olduğunu da söylemek gerek. Bu süreç aslında bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” diye konuştu.