23. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'nde gözaltına alınarak tutuklanan iki kişinin yargılandığı davanın duruşması İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme hâkimi izinde olduğu için duruşmaya İstanbul 49. Asliye Ceza hâkimi baktı. Duruşma öncesinde adliyeye girerken 1 kişi kıyafetinde “lezbiyen” kelimesi geçtiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Davayı takip etmek üzere adliyede bulunana basın ve avukatlar salona alınmadı, koridora bariyer çekildi. Hâkim, sanık başına 3 avukatın savunma yapmasına izin verdi. Tutukluluk kararları hakkında mütalaasını veren savcı, tutukluluğun devamını istedi. Duruşmada savunma yapan Hivda, "Onur Yürüyüşü'nün yasaklanması da, benim, bizlerin farklı biçimlerde gözaltına alınması da nefret suçudur" diye konuştu. Savunmasında gözaltına alınmasının gözdağı vermek için olduğunu söyleyen Sinem "Esas suç LGBTİ+'ları tehdit olarak görmek, katletmek, sürekli nefret politikaları ve dili üretmektir" dedi. Verilen karar arasının ardından hâkim tutuklu 2 kişi hakkında tahliye kararı verirken, diğer 51 kişinin adli kontrolünü kaldırdı. Duruşma 24 Aralık'a ertelendi.
"Yaşamda Israr" temasıyla düzenlenen 23'üncü İstanbul Onur Yürüyüşü için 29 Haziran Pazar günü İstanbul'da toplanan gruplara polis müdahale etmiş, gözaltına alınarak geceyi emniyette geçiren 53 kişiden 50'si yurt dışı yasağıyla serbest bırakılırken üç kişi tutuklanmıştı.
Tutuklanan üç kişiden birinin Onur Yürüyüşü’nün başlayacağı alana henüz gelmeden, diğerinin ise kafede otururken gözaltına alındığı bildirilmişti. Tutuklanan Doğan Nur, tensip zaptıyla tahliye edilmişti. Söz konusu dosyaya ilişkin “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet” suçlamasıyla iddianamesi düzenlenen dava, İstanbul 51’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma öncesine 1 kişi tişörtündeki "lezbiyen" yazısı gerekçesiyle gözaltına alındı
Duruşmaya destek vermek üzere katılmak için adliyede bulunan bir kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesinin tişörtünde yazan “lezbiyen” yazısı olduğu belirtilen kişi, “Konteynırdan geçerken benim yanıma geldiler. Tişörtümde ne yazdığımı sordular. Açıklamamın ardından gözaltına alındım. Ardından avukatların gelmesi ile serbest bıraktılar. Serbest bırakılmama rağmen tişörtümü giymeme izin vermediler, çantama koydum” dedi.
Gözaltına alınıp Çağlayan adliyesi polis karakoluna götürüldükten sonra, Adliyede yer alan dava avukatlarının müdahale etmesi sonucu serbest bırakıldı.
Avukatların bir kısmı ve basın salona alınmadı
Duruşma başlamadan avukatlar ve hâkim arasında yer yer tartışmalar yaşandı. Hâkim, sanıkların avukatlarının tamamını salona almayı reddetti, hâkimin “gazetecileri salona almama” yönünde karar aldığı sözlü olarak iletildi.
Hâkim sanık başına 3 avukatın savunma yapmasına izin verdi
Duruşma öncesinde hâkim sanıkların yalnızca bir avukatla savunma yapmasına izin verdi. Davayı izlemek isteyen avukatların salona girişine izin verilmedi. Avukatların itirazları sonucu hâkim sanık başına 3 avukatın savunma yapmasına izin verdi.
Hivda: Onur Yürüyüşü de haktır, meşrudur; katılabilmiş olsam bir suça dahil olmuş olmayacaktım
Duruşmaya tutuklu sanıklardan Hivda'nın savunmasıyla başlandı. Hivda şöyle konuştu:
"Emniyet'in tuttuğu yalan bir tutanak ile oturduğum cafeden gözaltına alındım. 40 gündür tutukluyum. Onur Yürüyüşü'nün yasaklanması da, benim, bizlerin farklı biçimlerde gözaltına alınması da nefret suçudur. Çünkü LGBTİ+ mücadelesi de, Onur Yürüyüşü de haktır, meşrudur. Katılabilmiş olsam bir suça dahil olmuş olmayacaktım. İktidar sürekli LGBTİ+'ların katllerine ferman çıkaran söylemler üretiyor. Yürüyüşün yasaklanması da, bizim tutuklanmamız da bu saldırının yasallaştırılmış halidir. Ben bu nefrete, şiddete itiraz ediyorum."
Sinem: Bu ülkede nefret politikaları sistematik biçimde şiddet, suç üretiyor
Savunmasına başlayan Sinem, şöyle konuştu:
"Arkadaşımla yürürken gözaltına alındım. GBT bahanesiyle uzun süre bekletildikten sonra ters kelepçe ve darp işkencesiyle gözaltı aracına alınıp Emniyet'e götürüldük. Onur Yürüyüşü'ne katılamadım. Fakat ben daha önceki yürüyüşlere katıldım. Onur Yürüyüşü'ne katılmak suç değildir. Bu ülkede nefret politikaları sistematik biçimde şiddet, suç üretiyor. Bu politikalara karşı sokakta olmak, LGBTİ+'ları savunmak suç olmamalı. Esas suç LGBTİ+'ları tehdit olarak görmek, katletmek, sürekli nefret politikaları ve dili üretmektir. Biz bu duruma karşı çıktığımız için tutsağız. Ve bu tutuklama siyasidir."
Savcı, tutukluluğun devamını istedi; hâkim, tahliye ve adli kontrolün kaldırılmasına karar verdi
Duruşmada sanıkların ve avukatlarının ifadelerinin ardından savcı, tutukluluğun devamını istediği mütalaasını verdi. Hâkim ara karar için duruşmaya ara verdi. Ara kararını açıklayan hâkim, 2 tutuklu kişinin tahliyesine ve 51 kişinin adli kontrolünün kaldırılmasın karar verdi. Duruşma 24 Aralık'a ertelendi.