Türkiye, 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da yapılan Avrupa Konseyi Dışişleri Bakanları toplantısında imzaya açılan İstanbul Sözleşmesi’ne (tam adıyla Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi) ilk imza koyan ülke. 

Sözleşme, 12 Mart 2012'de oybirliği ile parlamentodan geçti ve yürürlüğe girdi. Sözleşmenin yürürlüğe girmesinin ardından, özellikle son bir yılda artan biçimde, muhafazakâr medyada "Türk aile yapısını bozduğu", "eşcinselliğe yasal zemin hazırladığı" argümanıyla aleyhte kampanya yürütüldü, yürütülüyor. 

Konu, pandemi öncesinde Erdoğan başkanlığında yapılan toplantılarda da erkek milletvekilleri tarafından gündeme getirildi, kimi parti  yöneticileri ve milletvekilleri sözleşmeden imzanın çekilmesi gerektiğini savundu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un "Nasıl usulünü yerine getirerek bu sözleşme imzalanmışsa, aynı şekilde usulü yerine getirilerek bu sözleşmeden çıkılır" sözleri üzerine tepkiler arttı.

Sözleşmenin uygulanmayışından doğan sorunları 8 yıldır gündemde tutan kadın hareketi, sözleşmeden çekilme tartışmaları üzerine eylemliliğini artırdı. Pandemi koşullarına uyarak büyük kentlerde eylemler, mitingler, toplantılar düzenlendi. Sözleşme ile koruma altına alınan kadınların ve LGBTİ+ ların sesini yükseltmesi, kadın ve LGBTİ+ hak savunucularına yönelik polis baskısını artırdı.

8 Temmuz 2020’de, Kırkyama Kadın Dayanışması ve FeminAmfi üyesi kadınlar, İstanbul'daki Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü binasına pankart astı. Binaya "Artık yeter! Kadınlar yaşam güvencesi istiyor" pankartı asan kadınlar, "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganı attı. Bina penceresinden yaptıkları konuşmada "Kazanılmış haklarımızdan vazgeçmeye hiç niyetimiz yok. İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kalkmayacak. Kadınlar, erkek şiddeti ile yaşamaya mahkûm ediliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı neyi bekliyor? Sosyal medyada ismimizin gündeme düşmesini mi bekliyor?" dediler. Eylemi gerçekleştiren 7 kadın polis tarafından gözaltına alındı, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Birleşik kadın hareketinin bir sonraki eylem çağrısı, İstanbul Beşiktaş’taki Abbasağa Parkı’nda buluşmak ve burada İstanbul Sözleşmesi Forumu düzenlemekti. Ancak 26 Temmuz 2020 günü parka gittiklerinde, parkın polis tarafından kapatıldığını gördüler. Parka girişlerin Beşiktaş Kaymakamlığı tarafından yasaklandığı söylendi. Abbasağa Parkının F kapısında toplanan çok sayıda kadın örgütü mensubu, siyasi parti, sendika ve kurum temsilcisi kadınlar engellemeyi alkışlarla, zılgıtlarla protesto etti. Beşiktaş Barbaros Meydanı’na kadar sloganlar eşliğinde yürüyen kadınlar, forumu burada gerçekleştirdi. Forum sonrası dağılan forum düzenleyicisi bazı kadınlar bindikleri vapur ve oturdukları kafelerde tek tek gözaltına alındı. Gözaltına alınan Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros ile kadın hareketinden Tuğçe Özçelik, Rüya Kurtuluş, Feride Eralp, Fulya Dağlı ve Simla Sunay, emniyetteki ifadelerinde, haklarındaki suçlamaları kabul etmediklerini, emniyette ifade vermeyi reddettiklerini beyan etti, daha sonra serbest bırakıldı.

Polisin hak savunucularını gözaltına aldığı bir sonraki eylem İzmir’de gerçekleşti. İzmir Kadın Platformu, 5 Ağustos 2020’de Alsancak’ta yaptıkları basın açıklaması sonrası yürüyüş düzenlemek istedi ancak yürüyüş polis tarafından engellendi. Sert müdahalenin ardından 15 kadın ve LGBTİ+ aktivisti İsmail Temel gözaltına alındı. Eylem bittikten sonra girdiği sokakta gözaltına alınan İsmail Temel, bu sırada baygınlık geçirdi.

Bir hafta sonra İstanbul Sözleşmesi savunucularının eylem adresi Ankara’ydı. 13 Ağustos 2020’de hak savunucuları bir “yaşam zinciri” oluşturmak istedi. Polis müdahalesinin ardından aralarında aktivist ve gazetecilerin bulunduğu 30 kadın gözaltına alındı. Emniyette haklarında “2911 sayılı kanuna ve polise mukavemet” gerekçesiyle işlem yapıldı ve serbest bırakıldılar.

18 Ağustos 2020’de İstanbul Sözleşmesi'ni savunan üç kadın hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ortaya çıktı. Sözleşme aleyhtarı, Adalet Platformu Başkanı ve Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik; CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, Türkiye’nin kadına karşı şiddetin önlenmesi için izleme grubu GREVIO’daki temsilcisi, AKP eski milletvekili ve Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Aşkın Asan ve Demokrasi Platformu Başkanı avukat Kezban Hatemi’ye karşı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yaptı. “Aileyi ifsat projesi” olarak suçladığı İstanbul Sözleşmesi nedeniyle maddi-manevi zarar gördüğünü öne sürdü. Şüpheliler hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik, iftira, hakaret ve nefret suçu, suçların basın yoluyla işlenmesi, inanç ve düşünce hürriyetini engelleme, birden fazla kişiye karşı işlenen suçlar, birlikte işlenen suçlar, insanlığa karşı işlenen suçlar ve Cumhurbaşkanına hakaret suçundan” işlem yapılmasını talep etti.

26 Temmuz 2020’de, İstanbul Beşiktaş’ta gözaltına alınan İstanbul Sözleşmesi savunucularına 20 Eylül 2020’de idari para cezası tebligatı gönderildi. Beşiktaş Kaymakamlığı tarafından, 1593 Sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’na muhalefetten, COVİD-19 önlemlerine uymadıkları gerekçesiyle 789 lira para cezası kesildiği bildirildi. Hak savunucuları söz konusu cezalara itiraz etti ancak itirazları kabul edilmedi.

Mersin'deki kadınlara da Mayıs 2020'den itibaren İstanbul Sözleşmesi ve kadın cinayetleriyle ilgili yaptıkları eylemlerden dolayı Kabahatler Kanunu ve Hıfzısıhha Kanunu'ndan defalarca para cezası kesildi. Toplamda kesilen ceza miktarı Ekim 2020 itibariyle 70 bin liraya yaklaşmıştı. Mersin Kadın Platformu, Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi'nden kadın avukatların desteği ile hukuki süreç başlattı. Konuyu Türkiye gündemine getirmek için 15 Ekim 2020'de 'CezalarKadınlarıYıldıramaz' etiketiyle bir sosyal medya kampanyası düzenlediler.

22 Ekim 2020'de, Dicle Amed Kadın Platformu (DAKP), Diyarbakır'da kardeşi tarafından katledilen Melek Aslan için biraraya geldi. Polis, üzerinde 'İstanbul Sözleşmesini Uygula' yazan dövizi indirmelerini istedi. Kadınlara gerekçe olarak "Konu ile alakası yok" dendi ve İstanbul Sözleşmesi'ne dair tüm dövizler kaldırılmadan açıklama yapılmasına izin verilmedi.

Muhafazakârların hedefinde bulunan, AKP içinde de görüş ayrılığına neden olan İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi tartışması, Erdoğan'ın 7 Ocak 2021'de Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ü ziyaretiyle zirveye çıktı.

19 Mart 2021 gecesi Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Türkiye, "İstanbul Sözleşmesi"nden çekildi. Çekilme kararıyla birlikte Türkiye'nin dört bir yanında kadınlar sokağa çıktı, hak örgütleri kararı eleştiren, tanımadıklarını beyan eden açıklamalar yaptı.

Kararın ertesi gün yapılan eylemlerin Ankara'daki adresi Kızılay'dı. Polis, yaklaşık 50 kişilik grubun eylemine izin vermezken gruptan gözaltına alınanlar oldu.

Mersin Kadın Platformu da 20 Mart 2021 günü barışçıl protesto için sokaktaydı. Platform üyesi kadınlara Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nu ihlal ettikleri gerekçesiyle yine üst sınırdan ceza kesildi. Altı kadına toplamda 21 bin 598 TL para cezası verildi. Kadınlar, yaptıkları ikinci yürüyüş eyleminde Mersin emniyetinin uyguladığı ekonomik şiddeti “Emniyet elini cüzdanımdan çek” diyerek ifşa ettiler.

22 Mart 2021'de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Taksim’de oturma eylemi için toplandı. Dağılmalarını isteyen polis, kadınları araçlar ve barikatlarla abluka altına alarak halkla ilişkilerini kesti, bir süre sonra da müdahale ederek eylemi bitirdi. Aralarında KCDP Genel Sekreteri Fidan Ataselim ile platform üyelerinin bulunduğu kadınları polis gözaltına almak istedi ancak kadınlar daha sonra serbest bırakıldı.

9 Nisan 2021'de ise polis, yine KCDP'nin çağrısıyla Tokat'ta biraraya gelen kadınlara "izinsiz gösteri ve yürüyüş yapma" gerekçesiyle daha eylem başlamadan müdahale etti, yedi kişi gözaltına alındı.

Sözleşmenin 10. yılının kutlanacağı 11 Mayıs 2021, ülke genelinde COVİD-19 pandemisine bağlı sokağa çıkma kısıtlamalarına denk geldi. Buna rağmen küçük gruplar halinde sözleşmeye sahip çıkan açıklamalar yapılmaya çalışıldı. İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu'ndan üç kadın, Taksim Meydanı'nda yaptıkları açıklama sırasında polis tarafından engellendi ve gözaltına alındı. Kadınlar aynı gün serbest bırakıldı.

5 Ağustos 2020'de Ankara'da eylem yapan ve gözaltına alınan 33 kadına açılan davanın görülmesine 7 Haziran 2021'de 28'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Haklarında, 2911 sayılı Gösteri ve Yürüyüş Kanununa muhalefet’ suçundan 1 yıl 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezaları talep ediliyor. Duruşma öncesi adliye önüne çağrı yapıldı. Basın açıklaması yapmak isteyen çok sayıda kadın gözaltına alındı, aynı gün serbest bırakıldı. 26 Kasım 2021'de görülen ikinci duruşmada, mahkeme başkanı duruşmaya katılamayan sanıklar için ek süre verirken, Ankara Emniyeti’nin elinde olan eylem görüntülerinin kronolojik bir şekilde incelenmesi için bilirkişi atanmasını istedi. Dava dosyasında taraf olmadıkları halde duruşma salonunda bulunan polisler, avukatların talebi üzerine duruşma salonundan çıkarıldı. Bir sonraki duruşma 23 Mart 2022'de.

5 Ağustos 2021'de, İzmir Alsancak'taki ÖSYM önünde yapılan eylemde gözaltına alınan 18 kadının yargılandığı davanın ilk duruşması 10 Şubat 2022'de, İzmir Adliyesi 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi İstanbul Sözleşmesi Bizimdir, Vazgeçmiyoruz İzmir Kampanya Grubu adliye önünde basın açıklaması yaptı. “Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenlemek” ve “Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek” suçlarından yargılanan kadınların bir kısmı duruşma hazır bulundu. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi'ni savunmak için anayasal haklarını kullandıklarını ifade ederek, sözleşmenin kadınların yaşam güvencesi olduğunu ve yaşamı savunmak için orada bulunduklarını vurguladı. Duruşmada ifade veren polis memuru ise darp edildiğini iddia ederek, davada yargılanan 18 kişiden de şikayetçi olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, görüntülerin incelenmesi ve eksik ifadelerin tamamlanması için davayı 13 Mayıs 2022 tarihine erteledi. 

13 Mayıs 2022'deki duruşmada da beraat kararı çıkmadı. Mahkeme heyeti, ifadesi alınmayan sanıkların getirilmesini istedi. 

Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 33 kadın ve LGBTİ+ ise 23 Mart 2022'de beraat etti.

Mersin'de, 20’ye yakın kadına toplamda 120 bine liraya yakın kesilen para cezaları, Ağustos 2022'de Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali olarak değerlendirildi. AYM kararı sonrası Mersin Sulh Ceza hakimlikleri daha önce verilen kararları bozmaya başladı. 

8 Temmuz 2020’de, İstanbul'daki Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü binasına pankart asan Kırkyama Kadın Dayanışması ve FeminAmfi üyesi 7 kadın ve LGBTİ+’nın “kamu malına zarar vermek” dahil birden çok suçlama ile yargılandıkları davanın 6. duruşması, İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2 Şubat 2023'te görüldü. Mahkeme, 4. duruşmada dinlenen tanığın da bahsettiği polislerin gözaltı sırasında uyguladığı cinsel saldırıya yönelik dosyaya sunulan görüntülerinin çözümünün yapılmasına dair sanık avukatının talebini "dosyaya yenilik kazandırmayacağı" gerekçesiyle reddetti. Dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için iddia makamına gönderilmesine karar veren mahkeme, davayı 16 Mayıs 2023 tarihine erteledi. 14 Kasım 2023'teki karar duruşmasında, mahkeme, tüm kadınlara 10 aylık hapis cezası verirken, İlayda Tuana Öztunçel ve Türkan Sıla Akkuş, hakkında "hükmün açıklanmasının geriye bırakılması" kararını verdi. Mahkeme diğer kadınlara verdiği 10 aylık hapis cezasını, 5 bin liralık para cezasına çevirdi.

Temmuz 2020'de, İstanbul Beşiktaş Abbasağa Parkı’nda düzenlenen forumun ardından Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, forum katılımcılarından Rüya Kurtuluş ve Feride Eralp’a "kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma" suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması 11 Nisan 2023'te, İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Kadınlar mahkemede ortak savunma yaptı. Polisin Abbasağa Parkı’nın yasak olduğunu, forumu Beşiktaş Barbaros Meydanı’nda yapabileceklerini söylediğini ifade eden kadınlar, forum bittikten üç saat sonra farklı yerlerde foruma katılan başka kadınlarla oturdukları sırada gözaltına alındıklarını ifade etti. Savunmaların ardından mahkeme heyeti mütalaanın alınması için duruşmayı 12 Ekim 2023’e erteledi. Sanıkların tamamı 12 Ekim 2023'teki duruşmada beraat etti. 

“İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz” eyleminden dolayı 33 kadının yargılandığı dava öncesinde basın açıklaması yapmak isterken darbedilerek gözaltına alınan sekiz kişinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın karar duruşması Ankara 53. Asliye Ceza Mahkemesinde, 7 Haziran 2023'te görüldü. Tişört davası olarak anılan davada mahkeme, kadınların ayrı ayrı beraatine karar verdi.

  • Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini duyurduğu 20 Mart 2021 tarihinden bugüne yaşanan gelişmeleri Kadının İnsan Hakları – Yeni Çözümler Derneği'nin hazırladığı kronolojiden takip edebilirsiniz.