Gazeteci ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, 3 Mayıs 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklanarak cezaevine kondu. Müftüoğlu’nun aralarında olduğu beşi tutuklu 49 kişinin yer aldığı soruşturma üç ay sonra tamamlandı. Başsavcılık iddianameyi Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Ancak mahkeme iddianameyi kabul etmeyerek savcılığa iade etti. Dosyada gizlilik kararı olduğundan iddianamenin hangi gerekçeyle iade edildiği bilinmiyor. 

Dicle Müftüoğlu, 1984 Ağrı Doğubeyazıt doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Doğubeyazıt’ta tamamladı. Celal Bayar Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden mezun oldu. 2008 yılından itibaren İstanbul, Diyarbakır, Mardin, Şırnak gibi farklı illerde gazetecilik yaptı. Çalıştığı kurumlarda muhabir, editör, yazıişleri müdürlüğü gibi görevler üstlendi. 

Müftüoğlu hakkında, 2014 yılında sosyal medyada yaptığı paylaşım nedeniyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede, gazetecinin, “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası isteniyordu. 2 Aralık 2020’de Diyarbakır’da görülen davanın ilk duruşmasında Müftüoğlu, “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla bir yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı ve hükmün açıklanması geri bırakıldı. 

Yazıişleri müdürü olarak çalıştığı Dicle Haber Ajansı (DİHA), 29 Ekim 2016’da yayımlanan 676 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılınca meslektaşlarıyla dihaber isimli bir haber sitesi kurdular. Bu site de 2017’de 693 sayılı KHK ile kapatıldı.  

Müftüoğlu aynı yıl Mezopotamya Haber Ajansı’nda editör olarak çalışmaya başladı. 2019 yılında bir grup meslektaşıyla birlikte Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’ni kurdu, eşbaşkanlık görevini üstlendi. Derneğin amacı gazetecilere yönelik ihlallere görünürlük kazandırmak üzere raporlama çalışmaları yapmak, bu raporları kamuoyu ile paylaşmaktı. Dava takibi ve hukuki destek gibi yöntemlerle hak savunuculuğu faaliyetleri yürüttüler. 

Ağrı’da 18 Aralık 2019 tarihinde tutuklanan gazeteci Aziz Oruç’un “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada, Dicle Müftüoğlu da Oruç’a yardım ettiği gerekçesiyle “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla tutuksuz yargılandı. 18 Ocak 2023’te karara bağlanan davada Aziz Oruç beraat ederken, Müftüoğlu 5 ay hapis cezası aldı. 

Müftüoğlu hakkında bu kez 14 Ocak 2021’de, Diyarbakır Başsavcılığı tarafından sosyal medya hesaplarında paylaştığı haberler gerekçe gösterilerek, "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla soruşturma başlatıldı. 

3 Haziran 2022 sabah saatlerinde evine polis baskını düzenlendi. Polisler, kimsenin bulunmadığı evde arama yaptıktan sonra Müftüoğlu’nu ifadeye çağırdı. Müftüoğlu, ifade vermek için gittiği Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alındı. Savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol tedbiri talebiyle mahkemeye sevk edildi. Tutuklu meslektaşları Nedim Türfent ve Ziya Ataman’a para göndermekle suçlanıyordu. Dosyaya gizlilik kararı kondu.

29 Nisan 2023’te Ankara merkezli bir başka soruşturma kapsamında 15 kentte polis operasyonları düzenlendi, Dicle Müftüoğlu’nun da aralarında bulunduğu 19 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 19 kişiden 15’i tutuklama, üçü adli kontrol şartı talebiyle 1 Mayıs’ta Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Mahkeme, gazeteciler Sedat Yılmaz, Dicle Müftüoğlu, Erol Balcı, Abdurrahim Tanyeli ve Ramazan Debe hakkında tutuklama kararı verdi. 3 Mayıs 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklanan Müftüoğlu, Diyarbakır’dan Ankara’ya karayoluyla getirildi ve 15 saat kelepçeli olarak seyahat etmek zorunda bırakıldı. Müftüoğlu şu anda Sincan Cezaevi’nde bulunuyor. 

Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianame ise 3 Ağustos 2023’te Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iade edildi. Dosyada gizlilik kararı olduğu için iadenin gerekçesi de bilinmiyor. 

Müftüoğlu hakkında 6 Eylül’de yeni bir iddianame hazırlandı. Aynı suçlama maddelerinin konu yapıldığı iddianame bu sefer 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. Mahkeme, 13 Eylül’de sunulan iddianame hakkında yetkisizlik kararı verdi ve dosyayı Diyarbakır'a gönderdi.       

Müftüoğlu hakkındaki 43 sayfalık iddianamenin 41 sayfasında PKK’nin ve KCK’nin genel yapısına ve işleyişine, gizli ve açık tanıkların bu işleyişe dair ifadelerine yer verildi. İddianamede, gizli tanık beyanına dayanılarak, Müftüoğlu’nun Mezapotamya Ajansı'nda çalıştığını bunun yanı sıra Diyarbakır’da kadın örgütleri ile "içli dışlı" olduğunu ileri sürüldü. Müftüoğlu'nun meslektaşları ve haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmeler “örgütsel faaliyet” olarak gösterildi. İddianamede, Müftüoğlu’nun 2014’te yurt dışına çıktığı iddia edilse de Müftüoğlu’nun yurt dışına çıkış tarihi 2017 idi. Buna rağmen tanık ifadeleri iddianamede yer aldı.

Müftüoğlu'nun ilk duruşması 7 Aralık'ta Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme başkanının izinli olduğu duruşmaya tanıklar da gelmedi. Duruşmaya Sincan Cezaevinden SEGBİS ile katılan Müftüoğlu savunmasını "Gazetecilik suç değildir" diyerek bitirdi. Mahkeme heyeti, avukatların savunması bitmeden karar açıkladı ve tutukluluğun devamına hükmetti. 

Free Press Unlimited’ın düzenlediği “En Dirençli Gazeteci Ödülü”, 1 Kasım 2023'te, Dicle Müftüoğlu’na verildi.

18 Ocak 2024'teki ikinci duruşmada, mahkeme heyeti gazeteci Müftüoğlu'nun tutukluluğunun devamına ve gizli tanığın mahkeme huzurunda dinlenilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 29 Şubat 2024 tarihine ertelendi. 

Müftüoğlu, 29 Şubat'ta 'Terör örgütü kurmak ve yönetmek' ile 'terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Müftüoğlu, duruşmaya tutuklu bulunduğu Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS ile katıldı. Duruşmayı çok sayıda gazeteci ve meslek örgütü izledi. Savcı, tutukluluğunun devamını talep etti ancak mahkeme, yurtdışına çıkış yasağı vererek Dicle Müftüoğlu'nun tahliyesine karar verdi.

Yaklaşan Duruşma

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi