Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) mevcut Eş Genel Başkanı Selma Atabey, 25 Mayıs 2021’de polisin ev baskınıyla gözaltına alındı. O gün gözaltına alınanlar arasında sendikanın önceki Eş Genel Başkanı Gönül Erden de vardı. Haklarında dava açıldı. Dosyada, Gönül Erden’in ardından Atabey de tutuklandı. SES yöneticisi sekiz kişi, “terör örgütü yöneticiliği”, “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası” iddiasıyla yargılanıyor.
Selma Atabey 1975’te Diyarbakır’da doğdu. Tüm eğitim hayatı Diyarbakır’da geçti. 1995’te kamuda hemşire olarak çalışmaya başladı. Önce sendikal çalışmalar, sonra kadın mücadelesi ve en sonunda hepsini kapsayacak şekilde insan hakları mücadelesinde faaliyet yürüttü.
15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası 21 yıllık mesleğinden ihraç edildi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na (SES) üye, aktivist ve Şube Eşbaşkanı olarak emek verdi. Sendikanın 10. Genel Kurulu’nda, Hüsnü Yıldırım’la birlikte 2020-2023 dönemi için Eş Genel Başkan seçildi.
Selma Atabey özellikle COVİD-19 pandemisi sırasında sağlık emekçileri üzerinde artan yük ve sağlık riskleri hakkında yaptığı açıklamalarla öne çıktı.
Atabey, önceki dönem Eş Genel Başkanı Gönül Erden, eski Genel Başkanlar Bedriye Yorgun, eski MYK üyeleri Fikret Çalağan, Belkıs Yurtsever ve Ankara SES Şube önceki dönem Eş Başkanı Rona Temelli, Ankara Şube Yöneticileri Erdal Turan ile Ramazan Taş 25 Mayıs 2021'de, evlerine yapılan polis baskınıyla gözaltına alındı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmaya ilişkin açıklamasında KCK'nin "Halk Sağlığı Komitesi" iddiasında bulundu ve “sözde 'halk sağlığı komitesi' adı altında faaliyet gösterdikleri tespit edilen 8 şüpheli gözaltına alınmıştır" dedi.
Sekiz SES yöneticisi bir haftalık gözaltı sürecinin ardından 1 Haziran’da savcılığa çıkarıldı. Savcı ifade almadan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti. Mahkeme ise SES'lilerin tamamını serbest bıraktı.
Savcı, serbest bırakılmalara itiraz etti. Gönül Erden hakkında tutuklama kararı çıkarıldı ve 21 Eylül 2021 günü evinden gözaltına alındı, sorgusu yapılmadan Sincan Cezaevi’ne konuldu.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada sekiz kişi, “terör örgütü yöneticiliği”, “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası” iddiasıyla yargılanmaya başladı. İddianamede, sendikanın pandemi döneminde yaptığı eylem ve etkinliklerin suç unsuru olarak yer aldığı görüldü.
4 Temmuz 2022’deki ikinci duruşmada mahkeme, Selma Atabey'in de tutuklanmasına ve tutuksuz sendika yöneticilerinin adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verdi. 3 Ekim 2022’deki duruşmada da Erden veya Atabey hakkında tahliye kararı çıkmadı. Selma Atabey, halen Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor.
26 Aralık 2022'deki dördüncü duruşmada, Selma Atabey, gizli tanık Ulaş’ın beyanlarının iftira olduğunu belirterek, “Bahsettiği tarihlerde, 2013-2014 yıllarında bizi SES faaliyetlerinden tanır. Sağlık sorunlarım nedeniyle 2013'te tedavi oluyordum, yine 2014'te kız kardeşime tiroit kanseri teşhisi konuldu ve tüm tedavi süreci ile ilgilendim. Benim hayatımın en kötü yıllarında, bir taraftan meme kanseriyle mücadele ederken ve bir taraftan da kız kardeşimin kanseri, böyle bir dönemde nasıl seyahate çıkabilirim. Evet, bir kere Irak Kurdistan bölgesine gittim, o da pasaportumda görülüyor. Aylardır bir adamın iftiraları nedeniyle cezaevindeyiz" diyerek tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, HTS kayıtlarının incelenmemesini gerekçe göstererek, Atabey ve Erden’in tutukluluk halinin devamına, tutuksuz yargılanan Erdal Turan ve Ramazan Taş'ın imza yükümlülüğü kaldırılarak yurtdışı çıkış yasağının devamına karar verdi.
13 Mart 2023’teki duruşmada mahkeme heyeti, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Gönül Erden’in tahliyesine, Selma Atabey'in ise "kaçma şüphesi” gerekçesi ile tutukluluğunun devamına karar verdi. Ayrıca gizli tanık Ulaş'ın yeniden dinlenmesine karar vererek duruşmayı 5 Haziran 2023'e erteledi.
5 Haziran tarihindeki dokuzuncu duruşmada mahkeme heyeti, Selma Atabey’in adli kontrol şartıyla tahliyesine karar vererek, duruşmayı 2 Ekim 2023’e erteledi.
